Oswald Spengler, Sosyalizm ve Prusyacılık adlı eserinde sosyalizmi Marksist bir eşitlik ideali olarak değil Prusya disiplinine, görev ahlakına ve devlete bağlılığa dayanan özgün bir tarihsel ruh olarak yorumlar. Batı liberalizmine ve bireyci kapitalizme yönelttiği sert eleştirilerle Spengler otorite, hiyerarşi ve sorumluluk kavramlarını ulusal bir refleksle merkeze alır. Ona göre gerçek sosyalizm, sınıf mücadelesinden çok kolektif irade ve devlet düzeniyle ilgilidir. Bu yaklaşım, devlet-toplum ilişkileri, modernleşme ve kalkınma tartışmaları açısından Türkiye’deki tarihsel deneyimler üzerine de düşünmeye imkan tanır. Kitap, Türk okuruna ithal ideoloji kalıplarının ötesinde, güçlü devlet fikrini ve toplumsal sorumluluğu yeniden değerlendirebileceği ufuk açıcı bir okuma sunar.
Oswald Spengler, Sosyalizm ve Prusyacılık adlı eserinde sosyalizmi Marksist bir eşitlik ideali olarak değil Prusya disiplinine, görev ahlakına ve devlete bağlılığa dayanan özgün bir tarihsel ruh olarak yorumlar. Batı liberalizmine ve bireyci kapitalizme yönelttiği sert eleştirilerle Spengler otorite, hiyerarşi ve sorumluluk kavramlarını ulusal bir refleksle merkeze alır. Ona göre gerçek sosyalizm, sınıf mücadelesinden çok kolektif irade ve devlet düzeniyle ilgilidir. Bu yaklaşım, devlet-toplum ilişkileri, modernleşme ve kalkınma tartışmaları açısından Türkiye’deki tarihsel deneyimler üzerine de düşünmeye imkan tanır. Kitap, Türk okuruna ithal ideoloji kalıplarının ötesinde, güçlü devlet fikrini ve toplumsal sorumluluğu yeniden değerlendirebileceği ufuk açıcı bir okuma sunar.