Tage Lindbom, Demokrasi Miti adlı eserinde modern demokrasiyi sorgulanamaz bir ilerleme anlatısı olarak kabul eden yaygın inancı köklü biçimde eleştirir. Demokrasiye yönelik eleştirisini otoriter bir savunudan değil, geleneğin, ahlakın ve metafizik düzenin çözülüşü üzerinden kurar. Lindbom’a göre modern demokrasi, insanı aşkın ilkelerden kopararak siyaseti teknik ve niceliksel bir alana indirger. Eşitlik, özgürlük ve halk iradesi gibi kavramların nasıl birer mit haline geldiğini gösteren bu kitap, modern siyasetin düşünsel temellerini sorgulamak isteyen okurlar için derinlikli ve sarsıcı bir perspektif sunar.
Tage Lindbom, Demokrasi Miti adlı eserinde modern demokrasiyi sorgulanamaz bir ilerleme anlatısı olarak kabul eden yaygın inancı köklü biçimde eleştirir. Demokrasiye yönelik eleştirisini otoriter bir savunudan değil, geleneğin, ahlakın ve metafizik düzenin çözülüşü üzerinden kurar. Lindbom’a göre modern demokrasi, insanı aşkın ilkelerden kopararak siyaseti teknik ve niceliksel bir alana indirger. Eşitlik, özgürlük ve halk iradesi gibi kavramların nasıl birer mit haline geldiğini gösteren bu kitap, modern siyasetin düşünsel temellerini sorgulamak isteyen okurlar için derinlikli ve sarsıcı bir perspektif sunar.